center> _________________





https://img.webme.com/pic/w/webmaster-arac/5buton.gif

Hurriyet.www.gazetealemi.com Zaman www.gazetealemi.com Radikal www.gazetealemi.com Milliyet www.gazetealemi.com Bugun www.gazetealemi.com Turkiye www.gazetealemi.com Vatan www.gazetealemi.com Sabah www.gazetealemi.com Yeni Safak www.gazetealemi.com


   
  hersey turkıye icindir
  kıtap ozetlerı
 

 

Ölü Ozanlar Derneği

 

Kendi Yazım


               1.BÖLÜM
Welton akademisi okul müdürü gale nolan onuşma yapıyor. Okulun 4 esası var bunlar gelenek, onur, disiplin, mükemmellik. Okul bunlar üzerine kurulmuştur. müdür nolan okuldaki 4 öğrenciy bu esasların anlamlarını soruyor. Öğrenciler Richard cameron, knox overstreet, George Hopkins v neil perry. Tören müdür nolan’ın yeni İngilizce öğretmeninin okula geldiğini söylemesiyle tören bitiyor.
               
2.BÖLÜM
Meşe kaplı onur salonuna gidiyor öğrenciler tören sonrasında. Müdür nolan knox overstreet, neil perry, Charlie dalton, todd anderson ve Richard cameron’u yanına çağrıyor. Müdür çocukların aileleriyle ilgili birkaç soru soruyor vr tood andersona dönüyor. Okulda yeni olduğu için ders dışı etkinlikler hakkında bilgi veriyor. Anderson kürek istiyor. Fakat müdür eski okulunda futbolla ilgilendiği için andersonu futbola yazdırıyor.
Neil perry ile todd anderson oda arkadaşı olduğu için tanışıyorlar. Bu arada andersonun abisi bu okulda okulmuş ve herkez tarafından tanınan bi adamdır. Ardından meeks diye bir öğrenciyle tanışıyorlar ve meeks in Latincesi çok iyi.

               3.BÖLÜM
Neil’in odasında arkadaşlarıyla otururken neil’in babası yanlarına geliyor. Bay perry neil’e ders dışı etkinliği çok olduğu gerekçesiyle yıllık ödevinden çıkarıldığını haber veriyor. Neil bu duruma üzülse de engel olamıyor.

               4.BÖLÜM
Okulda dersler başlıyor. Todd ve neil çok uyudukları için kimya laboratuarına geç kalıyolar. kimya öğretmenlerinin ilk derste 20 problem ödev vermesi öğrencilerin hoşuna gitmiyor. Sonra McAllister’in (Latince dersi) dersine giriyorlar. Mcallister’de çocuklara Latince isimleri ezberlemesi için ödev veriyor. Fakat bu ödev meeks dışında herkez için sorun oluyor.Bu dersten sonra Dr.Hager’in matematik dersine giriyorlar. Dr.hager öğrencileri soru bombardımanına tutuyor.Bu dersten sonrada İngilizce dersine giriyorlar.ingilizce öğretmenleri öğrencilerine onur salonuna gitmelerini istiyor.hep beraber derse orda devam ediyorlar.

               5.BÖLÜM
Öğle yameğinden sonra beden dersine giriyorlar öğretmenleri sert ve disiplinli biri.dersten sonra duş alırken akşama çalışma grubunu toplamak için anlaştılar. Fakat knox danburry lerin evine gideceğini söylüyor. Danburyy ler knox un babasının eski arkadaşı bu sırada knoxun babası hukuk birosunda çalışıyor.
Dr.hagen overstreet i danburyy in evine götürdü. Kapıyı güzel bir kız açıyor ve knox o kızdan büyüleniyor. Sonra knox içeriye giriyor ve joe danburyy ile tanışıyor. Konuşmaya başlıyorlar fakat knox un aklı o kızda kalıyor. Sonra kız bir çocukla yanlarına geliyor. Kızın yanındaki çocuk bay danburry’in oğlu çıkıyor. Adı chet ve yanındaki kız chris noel. Tanışıyorlar.
İki saat sonra knox geliyor. Neil, cameron, meeks, Charlie ve pitts oturmuş, matematik çalışıyorlardı. knox kızı anlatıyor. Sonra hepsi dağilıp uyuyorlar.
John keating derste çocuklara şiirler okutuyor. Çocuklara şiirlerle ilgili bilgiler falan veriyor.

               6.BÖLÜM
McAllisteryemek masasında keating in yanına gidiyor ve çocuklara bu şiirleri öğretmeinin yanlış olduğunu söylüyor. Onları sanatçı yapmaya çalıştığını ve sanatçılarının sonunun kötü olduğundan bahsediyor. Keating de ben onları özgür düşünceye davet ediyorum diyor. Sonra neil hızlıca arkadaşlarının yanına geliyor elinde bir kitapla. Kitapta bay keating’in yıllığı bulunuyordu. Yıllıkda bay keating için ölü ozanlar derneğinin üyesi olduğu yazıyordu. Çocuklar bunu merak edip bay keating e sordular.Bay keating de bunlara sır tuttuğunu bir mağarada gizli bir dernek olduğunu söyledi. Burada insanlar birbirlerine şiirler okuyormus.
Her türlü şiiri kabul ediliyormuş. Sonra öğrenciler bu derneğe gitme kararı aldılar.

            7.BÖLÜM

Knox odasına girer ve masanın üzerinde keating’in bıraktığı şiir kitabını görür. Birkaç saat sonra herkesin uyumasıyla çocuklar dışarıda toplanırlar. Sonra ormanın içinden geçer nehir kıyısının karşısındaki mağarayı bulurlar. İçeriye girerler. Neil başkanmış gibi grubu yönetir. Açılış şiirini okur. sOnra  hepsi sırayla keatingin bırakmış olduğu kitabtan şiirler okurlar.
Ertesi sabah keating derse girer ve masanın üzerine çıkar. Herkeze dünyayı farklı açılardan bakmasının söyler. Aynı zamanda hepsini masanı üzerine çıkartıp bakmalarını da ister. Fakat bitek tudd bakmaz. Başkalarını şiirini okumakdan başka kendilerinin dfe şiir yazmalarını ister bay keating ve çocuklara pazartesi ne kadar hepsinden şiir yazmalarını ister. Öğlenden sonrası boştur. Konx da bu fırsattan yararlanmak ister. Chris in yanına gider ve chet ile öpüştüğünü görünce üzülür. Neil odasına girer ve todd a bi oyunda oynayacağını söyler. Todd babasının izinvermeyeceğini söyleyince neil babasından gizli yapma kararı alır. Neil todd a  çekingen olmamasını söyler. Tartışırlar..

            8.BÖLÜM

Ölü ozanlar derneği o gün futbol antrenmanından önce toplandı. Neil tiyatro provaları için erkenden çıktı. Diğerleri biraz konuşutular ardından onlarda ayrıldılar.
Sonra hep beraber futbol antrenmanının yapılacağı alana gittiler. Bay keating’in antrenör olduğunu öğrendiler. Antrenmana başladılar. Sonra bay keating çocukların ellerine kağıt verir. Sonra çocuklar kağıtların içinde yazan yazıları okuyarak topu gönderdiler. O sırada yanlarından bay mcallister geçiyordu. Bir süre onları izledi. Todd anderson onları izliyordu. Antrenmana katılmamıştı. Antrenman bittiği sırada bay keating todd andersona “merak etmeyin bay anderson sizede sıra gelecek ” diye bağırdı. Todd odasına gitti. Ardından neil geldi. Provayı kazandığı için seviniyordu. Tiyatroda puck karakterini oynayacağını anlattı. Neil babasının izni olması gerektiğini söyledi ve daktilosunu çıkarıp kendi dilekçesini kendisi yazdı.
Ertesi sabah bay keating sınıfta şiirlerini okumalarını istedi. İlk knox okudu. Sonra bay keating anderson’u kaldırdı. Todd içine kapanık bir çocuktu. Bunu bilen keating todd a bağırmasını istedi. Ardından todd’a gözlerini kapatmasını ve tablodaki whiteman (şair)
Hakkında ne gördüğünü anlatmasını istedi…
Öğleden sonra neil elinde eski bir abajurla mağaraya girdi. Charlie nin elinde saksafon vardı. Biraz çaldı. knox kendini müziğin ritmine kaptırmıştı. Müzik bittiğinde “chris benim olmasa yaşayamam eğer bir şeyler yapmasam ölecem” der ve kendini ormana atar. Diğerleri peşinden gider. Knox telefon Kulübesine gider ve chris’i arar. Chris bende seni arayacaktım der. Danburyylerin evinde bir parti olduğunu söyler ve onu da partiye davet eder. Konx çok sevinir fakat arkadaşları onun incileceğinden korkuyorlardı.

            9.BÖLÜM

Neil provalar için bisikletiyle henley hall’a gitti. Bisikletini park etti ve hemen içeriye girdi. Provada  ginny danburyy’de vardı. Prova tamamlandıktan sonra yönetmen neil’e çok iyiydin dedi. Sonra Welton akademisine geri gitti. Todd’u fark etti. Hava soğuktu. Todd sorun ne dedi. Todd üzgündü. Bugün benim doğum günüm dedi. Neilde keşke daha önce söyleseydin bir şeyler alırdım dedi. Sonra yanındaki hediyeyi gösterdi neil’e. Neil “ bu senin masa setinin aynısı değil mi” dedi. Todd “geçen yılda bana aynı hediyeyi aldılar” dedi. “abime daha çok önem veriyorlar, onun doğum günü hep olaylı olur ” dedi.
Ertesi gün hepsi avkuda buluştular İngilizce dersi için. Bay keating 4 kişi çıkardı ve bunların avlunun çevresinde yürümelerini istedi. Sonra belli bir ritim tuttu ve bu ritimde yürüdüler. Sonra bay keating önce knox kısa pitts ise uzun adım atıyordu. Ritimle bunu düzelttiler. Aynı zamanda kendinize özgü temponuzu unutmamalısınız gibi derste verdi. Bu ders boyunca bay mcallister ve müdür nolan da dersi izliyordu. Müdür nolan ben bu adamla ne yapacam da dedi.
O gece knox ve Charlie hariç yine mağarada buluştular. Knox partiye gidecekti fakat charlieden iz yoktu. Toplantı başladıktan sonra içeriye Charlie ile 2 kız(tina, gloria) girdi. Beyler dedi bundan sonra bana nuwanda deyin dedi. Sonra ateş için çalı çırpı toplamaya gittler.
Knox hazırlanmış bisikletiyle partiye gitti. İçeri girdiğinde her yerde çiftler vardi. Chris i gördü. Tek geldiğini söyledi knox.chet ile buluşmam lazım dedi ve gitti chris. Knox ardından ginny i aradı.
Ormanda çocuklar odun toplarken kızları neden getirdiği konusunda nuwanda(charlie) ile tartıştılar.
Danburyylerin evinde iki kişi knox’u mutt un kardeşi sandılar. knox değilim dedi. Birazda içkili oldukları için bu konuda ısrar ettiler ve knox’a içki ikram ettiler.
Charlie çok tuhaf davranıyordu. İki kıza da şiir okudu. Diğerleri de kıssanmamış gibi davranıyorlardı. Charlie okul gazetesinde ölü ozanlar derneğinin adına makale yazdığını söyledi.(yine tartıştılar bu konuda Charlie ile)
Knox evde dolaşırken çocuklar haklıymış chris’e fazla umut bağlamamalıydım dedi. Knox içkiyi fazla kaçırmıştı.

               10.BÖLÜM

Knox sarhoş olmusştu. Başı dönüyordu. Bir kanepeye oturdu. Yanında chet ve chris öpüşüyolardı knox çok kıskandı. Knox kendini tutamayıp elini kızın vücudunda gezdirdi. Karanlık olduğu için fark etmiyordu chet. Knox bardağı düşürdü ve aniden knoxun eli chetin bileğini tuttu. Sonra chet knoxa yumruk attı. Üstüne çıktı ve knox’a vurmaya başladı. Chris ayırmaya çalıştı. Knoxu alıp mutfağa götürdüler. Knox bağırıyordu “chris özür dilerim” diye.
Ölü ozanlar derneği hala dağılmamıştı. Sonra gloria ile Charlie yi yalnız bıraktılar mağaranın içinde. charlie kızı öpmek için sokulduğun da kız ondan şiir okumasını istemişti. Charlie tüm gece şiir okumuştu ve hayal kırıklığına uğramıştı.
Ertesi gün bay nolan Charlie yi odasına çağıdı. Ona dergide yer alan ölü ozanlar derneğinde kimlerin olduğu hakkında bilgiler sordu. Charlie söylemeyince nolan kürekle Charlie ye vurmaya başladı ama Charlie söylemedi.
Bay keating derste enteresan bir sınav yaptı çünkü bay nolan keatingle konuşup çocukları üst okula hazırlaması gerektiğini söyledi. Onara hayat dersi vermekten ziyade görevinizin üst okula hazırlık olduğunu söyledi.çocuklara sınav kağıtlarını dağıttı ve slayt makinesine güzel kızlar koydu. Çocuklar konsatre olamyorlardı.

            
               11.BÖLÜM

Bay perry (neil’in babası) neil’i odasında onu bekliyordu. Neil’e tiyatroya kesinlikle çıkmaması gerektiğini söyleyip gitti. Neil arkadaşlarının yanına gitti. Arkadaşları ona bay keating’e de söylemesi konusunda karar aldılar. Bay keating’in odasına gittiler. Odayı karıştırıp bir kıza yazdığı mektubu okudular. Arkadan bay keating geldi. Diğerleri çıktılar. Bay keating neil’e babasına açılmasını söyledi. Babana tiyatro tutkunu göster yoksa 18 yaşına kadar beklemek sonunda kalırsın dedi.
 Mağarada toplandılar yine. Charlie saksafon çalıyordu. Knox’a arkadaşları chris’e yazdığı şiiri okumasını istedi ve onu cesaretlendirdiler. Knox ertesi gün chris’in okuluna gitti. Ve ona herkezin içinde yazdığı şiiri okudu çiçekleri bıraktı ve gitti.

               12.BÖLÜM

Knox okula gitti. Neil bay keating’in babana söyledin mi sorusuna söyledim cevabını verdi. O gece tiyatroya gitmek için toplandılar. Chris okula gelmişti. Knox’la konuştular ve knox chirs e benle bi kere gel dedi eğer benden hoşlanmasan bir daha karşına çıkmayacağım dedi. Ve hep beraber tiyatroya gittiler. Charlie ginny i tiyatroda görünce ondan hoşlanmıştı. Bay perry neil’i tiyatro bitiminde aldı ve arabaya sokup gitiler. Ölü ozanlar derneği bişey yapamadığı için üzgündü.

               13.BÖLÜM

Neil eve gelmişti. Annesi ve neil’in gözü şişmişti ağlamaktan. Babası geldi ve ona okuldan ayrılıp askeri liseye devam edeceğini söyledi.ölü ozanlar derneği toplanmıştı o akşamda bay keating toplantıyı açtı. Herkez üzgündü. Todd cebinden şiiri çıkardı ve okumaya başladı. Herkez çok beyendi. Arkasından keating ile koro bi şiir okudular.

               14.BÖLÜM

Neil dayanamayıp kendini babasınmın tabancasıyla öldürmüştü. Todd bunu duyunca çok üzüldü. Onu silah değil babası öldürdü. Diye tekrarladı. Cenaze töreni ardından cameron her şeyi nolana açıklamıştı. Bunun üzerine hepsi cameron un üzerine yürüdü. Cameron birinin akıllılık yapıp bunu anlatması lazımdı dedi.

               15.BÖLÜM

Tek tek tüm dernek üyeleri sırayla müdür nolanın odasına gidip olanların bay keating in başından çıktığına dair imza attılar. Todd hariç todd gerçekleri biliyordu. Ama bunu inandıramadı ve imzayıda atmadı. Bay nolan İngilizce dersine girmişti. O sırada bay keating de eşyalarını almak için içeriye girmişti. nolan  21. sayfayı açmalarını söyledi fakat o sayfa herkes de yırtılmıştı. Bay keating çıkmadan önce todd bay keatin herkez imza attı dedi. Bay keating tamam todd sana inanıyorum dedi. Ardından sıranı üzerine çıktı. Bay  nolan indirmeye çalıştı sonra sırayla mekks, pitts, Charlie ve ardından hepsi sıranın üzerine çıktı. Teşekkürler çocuklar dedi ve tüm dernek üyelerine baktı ve çıktı.


BEYAZ LALE

 

Kitap adi: Beyaz Lale
Kitap yazari: Ömer Seyfettin
BASIM TARİHİ 1976

KİTABIN ÖZETİ:

Balkan Savaşı sırasında, Bulgar asıllı bir binbaşı tarafından, Türk köylerinde özellikle kadın ve kız çocuklarına yapılan işkenceler bütün gerçeğiyle gözler önüne serilmiştir. Ayrıca buradaki Türkleri vaftizleyip Hristiyan yapıldıktan sonra nasıl öldürükleri anlatılmaktadır.Amaçları özgür bir Bulgartoplumu yaratmaktır.
Balkan Savaşından sonra bazı Türk köyleri bozguna uğramıştır.Bulgar asıllı binbaşı Radko Balkaneski’ nin bunda çok büyük payı olmuştur.Bu binbaşı Galatasaray Sultanisini bitirmiş,iyi tahsil görmüş bir kişidir.
Serez’ de bulunan Türkler oldukça zengindiler. Bu binbaşının amacı buradaki müslümanların kaçamayanlarını toplamak, ilk önce işkence ile kasalarındaki ve bankalarındaki paralar alınıp, bu paralar Bulgar mekteplerine verilecektir. Daha sonra Türkler vaftizlenip Hristiyan yapıldıktan sonra öldürülecektir.
Binbaşı Rako’ nun diğer bir amacı bu köylerdeki en güzel Türk kızını seçmektir.Binbaşıya göre 45 yaşı üzerindeki kadınlar ve 60 yaşı üzerindeki erkeklerin vaftizlenmesi uygun değildir. Genç bir Türk kadınının karnında on beş tane düşman taşıdığını düşünmektedir. Bu yüzden bir genç kadını veya bir kızı öldürmek on beş tane birden düşman öldürmek demektir.
Binbaşı Radko’ nun en büyük işkencesi insanları soyundurup, kasaturayla vücutlarını yararak ateşe atmaktır. Çünkü vücudu yarılrn insan ateşte çok çabuk yanmaktadır.
Bir gün binbaşı Radko köydeki 45 yaşı altı kadınları toplatıp bunlara işkence yapmaya karar verir. Kadınlardan soyunmalarını ister.Kadınlar bu istek karşısında inat ederler. Radko elinde çocuk bulunan bir kadının çocuğunu alır ve ateşe atar. Kadın bunun üzerine Radko’ nun boynunu sıkmaya çalışır. Ama komitalar buna engel olurlar.Kadını ellerinden tutarak karnını kasaturayla oyarak ateşe atarlar.
İşkencelerden en ünlüsü ise “canlı çukur” adını verdikleri tekniktir. İlk önce yere şişman bir kadın yatırırlar, onun üzerine beğendikleri diğer ikinci bir güzel kadını yatırırlar ve bu üstteki kadını alttaki kadına bağlarlardı. Bu kadının karnını kasatura ile oyarlardı.Kadın böylece bir iki saat içinde inleye inleye, kıvrana kıvrana ölmekteydi.
Bütün bu olaylar yanı sıra Binbaşı Radko bütün köyü gezerek köydeki en güzel Türk kızını seçmeye çalışmaktadır. Herkesten topladığı isimlerden en çok göze çarpanları Hacı Hasan Beyin kızı Lale Hanım, Müderris Ahmet Efendinin kızı Naciye Hanım ve Kadri Ağanın kızı İclal hanımdır.Bunlardan Lale Hanım beyaz, Naciye Hanım kumral, İclal Hanım ise esmer tenlidir.Bu kızlardan Lale Hanımı seçer.Ve onu dünya güzeli ilan eder.
Hemen Lale Hanımın bababsı Hacı Hasan Beyi yanına çağırır.Ona evlerini birkaç günlük için çarın oğlu ziyarete geleceğinden dolayı kullanacağını söyler.Ayrıca evde sadece kızı Lale Hanımın hizmetçilik yapmasını ve onun dışındaki herkesin evden ayrılmasını söyler.Hacı Hasan Bey bunu kabul eder.Hemen kızını evde bırakarak evden oğlu ve eşiyle birlikte ayrılır. Binbaşı Radko Hacı Hasan Beyin evine giderek kapıyı çalar.Lale Hanım kapıyı açmamakta ısrar eder.Radko kapıyı açmamakta ısrar eder.Radko niyetinin kötü olmadığını sadece çarın oğlunun gelerek bir kaç gün için evde misafir olacağını söyler.Lale Hanım buna inanmaz ve kapıyı açmamakta ısrar eder.Binbaşı Radko, tekrar niyetinin kötü olmadığını sadece evi birkaç dakikalığına gezip görmek olduğunu bütün nezaketiyle söyler. Lale Hanım sonunda dayanamayarak kapıyı açar.
Radko içeri girer ve Lale Hanımı tam kafasında hayal ettiği gibi bulur.Evin odalarını gezmeye başlarlar.Birkaç oda gezdikten sonra artık dayanamayarak Lale Hanıma taciz etmeye kalkar.Lale Hanım Radko’ nun bu hareketleri karşısında bütün gücüyle direnir.Radko zorla onu öpmeye çalışır.Onu kucaklayarak yatağa götürür.Lale Hanımın artık bu işkencelere dayanacak gücü kalmaz.Aklına bir fikir gelir.Artık çok sıkıldığını biraz hava alması gerektiğini söyler.Radko sonunda Lale Hanımın yola geldiğini düşünerek sevinir.Ona hava alması için izin verir.Lale Hanım açık pencereye doğru gider ve hiç düşünmeden kendisini pencereden aşağıya çalılıkların arasına bırakıverir.
Bunu gören Radko sinirinden ne yapacağını bilmez. Hemen pencereden aşağıya bakar.Lale Hanımın yerde cansız bir şekilde uzandığını görür.Koşa koşa yanına gider ve Lale Hanımın öldüğünü görür.Onu alarak tekrar yatağa götürür. Ölü olduğu halde, vücudunun daha sıcak olduğunu düşünerek ona tacie etmeye kalkar.Tam o sırada bir komita gelir ve aşağıdan Binbaşı Radko diye seslenir.Hemen apar topar aşağıya iner.Komita Radko’ ya durumu öğrenmek için geldiğini söyler.Bu arada Lale Hanımın cesedi soğumuştur.Ona hiçbir şey yapamadığı için sinirinden etrafı kırıp döker.
Balkan Savaşı sırasında, halk çok kötü işkencelere maruz kalmakta, eli kolu bağlı olması ve hiç kimseden manevi destek alamaması nedeniyle, zorla nasıl Hristiyanlaştırılıp öldürülmesidir.
Binbaşı Radko Balkaneski: Gayet zeki ve akıllı bir kişidir.Ama halka yaptığı zulüm ve işkence onun acımasız, duygusuz ve karaktersiz biri olduğunu bize göstermektedir.
Hacı Hasan Efendi : Maddi durumu iyi olan bir zattır.Halk tarafından sevilen iki çoçuğu ve eşiyle geçinip giden birisidir.
Lale Hanım : Tartışılmaz köyün engüzel kızıdır.Ailesi tarafından iyi yetiştirilmiş kültürlü bir kızdır. Yapılan bu işkencelere boyun eğmektense ölmeyi yeğler.










BEYAZ DİŞ

 

KİTABIN ADI BEYAZ DİŞ
KİTABIN YAZARI JACK LANDON
YAYIN EVİ VE ADRESİ ROMAN ODA YAYINLARI
BASIM YILI MART 2001


KİTABIN KONUSU:
İlkel bir dünyaya kavuşmak için uygarlıktan kaçacağı yerde, insanların aasına katılmak için ormanı terk eden vahşi bir köpeğin acı, buruk, şaşılası bir yaşamı anlatmaktadır.

KİTABIN ÖZETİ:
Karanlık ladin ağaçları ormanı, donmuş nehrin her iki yakasında yer alıyordu. Arazi öylesine cansız, ıssız ve soğuktu ki hüzün kelimesi bile onu tanımlamada yetersiz kalıyordu. Sessizlik her yanı sarmıştı.
Ama yine de bu uzak yabani topraklarda dirençli bir yaşam vardı. Görünümleriyle kurttan farksız bir köpek sürüsü donmuş nehir boyunca ilerliyordu. Hayvanların sık tüylü postları buz tutmuştu. Solukları havayla karışınca buharlaşıyor, sonra incecik buz taneciklerine dönüşüp tüylerine yapışıyordu. Deri koşumları, yine deri kayışlarla peşleri sıra sürükledikleri bir kızağa bağlanmıştı.
Gece olunca köpeklerlerden biri kaybolur. Günden güne de kabolmaları devam etmektedir. Sahiplerinden Bill kurt sürüsünü ürkütmek ve hıncını onlardan almak için onları vurmaya kara verir. Ama bu onun sonu olur.
Daha sonra dişi kurt ve diğer sürünün üyeleri başka bir kızak grubunun geldiğini fark edince onların peşini bırakırlar. Sürünün diğer üyeleriden olan Tek göz ve Genç kurt dişi kurtla birlikte olabilmek için bir mücadeleye girişirler. Bu mücadeleyi Tek göz kazanır. Dişi kurtla birlikte dört adet yavruları olur. Yavru kurt mağradan çıkmadığı ve dünyayı tanımadığı için çok toydur. Ama daha sonra mağradan çıkar ve tehlikeli dünyayı kendi gözleriyle görür. Kıtlık zamanı vaşak yavrularını yerler fakat annesiyle dişi kurt ve beyaz diş dövüşmek durumunda kalırlar. Bu dövüşü vaşak hayatını kaybederek öder. Bu olaydan sonra ise dişi kurt’un yani “kishe”nin sahipleri gelir ve beyaz dişi ve annesini kamplarına götürürler. Beyaz diş günden güne daha vahşileşir ve Lip lip’in ve kamptaki diğer köpeklerin öfkesini üstüne çeker. Bunun sebebi ise babsının bir kurt olmasıdır. Kampta gün geçtikçe Beyaz diş’in ünü git gide yayılır. Yalnız bu ün kötü bir ündür. Çadırlardan balık, et vb gibi yiyecekleri çalar, diğer köpeklerle boğuşur, oları kimi zaman öldüresiye döver. Kampta beliren kıtlıklerda kampı terk eder ve kıtlık bitene kadar oraya uğramaz. Böyle yapmasının nedeni ise kaptaki insanların aç kalınca köpekleri de yemeleridir. Bir gün Beyaz Diş ile Kishe ayrılmak zorunda kalırlar. Beyaz Diş annesinin ardından gitmeye kalkar ama sahibi Gri Kunduz gitmesine izin vermez. Daha sonra ise Gri Kunduz elindeki malzemeleri satmak için kuzey ülkesine gider ve yanında Beyaz Diş de vardır.
Kuzey ülkesi sınılı yaz aylarında altın arayıcılarının gözde



HARRY POTTER VE AZKABAN TUTSAĞI

 

Kitabın Özeti

Harry Potter bir çok açıdan sıra dışı bir çocuktu. Hogworts' da 3. sınıfa geçmişti. Yaz tatili dolayısıyla teyzesinin evindeydi. Ama burada olmak zorunda olmaktan ve yaz tatillerinden nefret ediyordu. Çünkü teyzesigil onun farklı olmasından ve büyücülük okulu Hogworts' a gitmesinden hiç de memnun değillerdi. Harry okulda verilen ödevlerini bile yapamıyor, evde yaşayan teyzesi, eniştesi ve aynı yaşta olan teyzesinin oğlu Dudley tarafından eziliyordu. Büyücülerin Hogworts dışında mugglelard ( büyü dışı insanlar ) büyü yapmaları yasaktı. Ama bu tatilde Harry baskıya ve aşağılanmaya dayanamamış Dudley' in halasını şişirmiş ve cezalandırılacağını bildiği içinde evden kaçmıştı. Sokakta nereye gideceğini bilmezken Hızır Otobüsü ile karşılaştı. Bu otobüs büyücülerin bindiği tüm her şeyi sarsarak ve tüm binaların, ağaçların, ondan kaçtıkları bir otobüstü. Harry bu otobüse bindi ve Londra' ya gitmek istediğini söyledi. Bu arada otobüs şoförü Ern ve yardımcısı Stan Azkaban Kalesinden kaçan Siriüs Black' den bahsediliyordu. Azkaban Kalesi, büyücü tutsakların kapatıldığı Azkaban muhafızları tarafından korunan korkunç bir yerdi. ve otobüste konuşulduğu kadarıyla Siriüs Black bir tek lânetle 13 muggle' i öldürmüştü. Ayrıca Harry Black' in Voldemort' un en önemli tetikçisi olduğunu öğrenmişti. (Voldemort Harry' nin anne ve babasını öldürmüş, Harry ise ölümden son anda kurtulmuştu,) Londra' ya vardıklarında Harry otobüsten indiğinde onu sihir bakanı Cornelius Fudge bekliyordu. Harry onu görünce halasını şişirdiği için onu cezalandıracağını düşünüyordu. Oysa Fudge onu çok iyi karşılamış ve hemen Harry' i alıp Tom' un hanına götürüp yerleştirmiş ve güvenliğinin sağlanmasını istemişti. Harry buna çok şaşırmış ve ne olduğunu anlayamamıştı. Daha sonra okulu açılana kadar burada kalmıştı. Harry' nin okuldaki en samimi arkadaşları Ron ve Harrmyonie okulun açılışına birkaç gün kala okul ihtiyaçlarını alacakları dükkanların bulunduğu Diagon Yoluna geleceklerdi. Harry okulun açılmasına birkaç gün kala gerçekten okul alış verişlerini yapmaya gittiğini Diagon Yolundan arkadaşlarıyla buluştu. Hepsi de tekrar birlikte oldukları için çok mutluydu. Okulun açılış günü geldiğinde Ron' un sihir bakanlığında görevli babası annesi ve kardeşleriyle birlikte bakanlığın gönderdiği arabayla istasyona Hogworts Ekspresinin kalkacağı dokuz üç çeyrek peronuna gittiler. Bu perona geçmek için istasyonun içindeki özel bir duvardan (içinden) geçmek gerekiyordu. Hogworts Ekspresine binecekleri sırada Ron' un babası Harry' i kenara çekmiş Siriüs Black' in Harry' i öldürmek için Azkabandan kaçtığını ve kendisine çok dikkat etmesi gerektiğini söylemişti. Hogworts Ekspresine bindikten sonra orada yeni öğretmenleri karanlık sanatlara karşı savunma dersinden sorumlu Prof. Lupin' le karşılaştılar. Ama hep uyur durumdaydı. Harry arkadaşlarına Black' i anlatırken birden ekspres durdu ve her yer karardı. Harry birden soyunmuş bir etleri dökülen bir el gördüğünü hatırladı ve bayıldı.

Ayrıldığında ona Prof. Lupin çikolata yediriyordu. Harry hissettiği yoğun soğukluğu ve korkuyu hatırlayınca tekrar ürperdi. Bunlar Azkanban muhafızları ruh emicilerdi. Ekspresi kontrol etmişlerdi. Black' in orda olamadığından emin olunca çekip gitmişlerdi. Böylece Hogworts' a ulaştılar. Hogworts bıraktıkları gibiydi. Birinci sınıflar için seçmeler yapılmış, Harry, Ron ve Hermonia bunu kaçırmışlardı. Hogworts' un çevresi de Black yüzünden ruh emiciler tarafından sarılmış ve korunuyordu. Okul müdürü babacan Prof.Dumbledero ruh emicilerin okul içinde olmalarına izin vermemişti. Çocukların rahatsız olacaklarını düşünerek tüm öğrenciler büyük salonda toplanmışlar, Prof. Dumbledero genel konuşmasını yaptı. Yeni öğretmenler tanıtıldı böylece Hogworts' da 3. yıllarına başlamış oldular. Doğal olarak bir çok yeni dersleri de vardı. Yoğun bir koşturmacanın içine girdiler. Özellikle Hermonia mümkün olamayacak bir iş başarıyordu. Harry ve Ron' un iki katı ders alıyordu. Üstelik dersleri aynı saatteydi. Bunu nasıl başardığını Harry ve Ron anlamıyorlardı, ama üstünde de durmuyorlardı. Bu arada Quidditch maçları için antrenmanlara başlamışlardı. İlk maçta Harry' nin takımı Gryfindor ve Hufflepuff' la karşı karşıya gelmişti. Gryfindor yıllardır şampiyonluğu alamadığı için bu maç çok önemliydi. Maç başladı Harry takımının en iyi arayıcısıydı. (Babası gibi) Hava çok kötü soğuk karanlık ve yağmurluydu. Snicth en küçük toptu, süpürgelerine atlayıp onu yakalamak zorundaydılar. Harry' nin süpürgesi Nimbus güzel ve kaliteli bir süpürgeydi. Haryy maç sırasında Snatch' in peşinde koşarken birden ekspreste hissettiği duyguyu hissetti ve bayılarak 15 m' den süpürgesinden düştü. Harry baygınken anne ve babasının sesini duydu. Ölmeden önce kendisini korumaya çalışmalarının sesleriydi. Harry' i hemen hastane kısmına götürdüler. Allah' tan canını tehlikeye atacak bir şey yoktu. Olay yine aynıydı. Maç sırasında sahaya birkaç ruh emici girmişti ve Harry yine aynı duruma düşmüştü. Harry bunu nasıl atlatacağını ve ruh emicilere karşı nasıl direneceğini bilmiyordu. Bunun için Prof. Lupin' den yardım istedi. Prof. Lupin ona dersler dışında yardımcı olmaya söz verdi.

Bu arada Noel tatili geldi. Harry' nin gidebileceği bir yer yoktu. Noel' de Hogworts' da kalacak birkaç öğrenciden biriydi. (Harry' nin maç sırasında Nimbus süpürgesi kırılmıştı.) Bu arada baykuşlarla Noel hediyeleri gelmeye başladı. Harry' ye gelen hediye son model bir süpürgeydi ve kimin gönderdiği belli değildi. Kimin gönderdiğini anlayamadılar. Noel gecesinde herkes bir yerlere gitti. Okulda sadece Harry ile beraber dört öğrenci ve yedi öğretmen kalmıştı. Noel tatili bitiminde Harry' nin arkadaşları döndü. Yalnız Prof. Lupin ayda bir kez rahatsızlanıyor ve izin alıyordu. Bu yüzden ruh emicilere karşı aldığı Patronus dersleri aksıyordu. Buna Prof. Snape (İksir hocası) Prof. Lupin' ge bazı iksirler hazırlıyor ve dinleniyordu. Tekrar derslerle beraber Quiddicth maçı antremanlarıda başlamıştı. Son maçları vardı ve şampiyonluk için son şanslarıydı. Hermonia' nın kedisi Crookshanks ile Ron' un faresi Scaber' ın kavgaları yüzünden Ron ve Hermonia küsmüştü. Harry bazı geceler şakacı ağacın altında kedi Crookshanks' ın yanında büyük siyah bir köpek görüyordu. Ama köpek hemen kayboluyordu. Harry Black yüzünden tamamen korunmaya almıştı. Özellikle akşamları karanlıktan sonra dışarı çıkması tamamen yasaklanmıştı. Bir gece yine Harry Ron ve Hermonia Harry' nin görünmezlik pelerini ile Hagrid' in yanına gidiyorlardı. O sırada Cronkhanks fare Scabers' i fark etmiş ve kovalamaya başlamıştı. Görünmezlik pelerini altında onlara seslenmelerine rağmen durduramamışlardı. Pelerinin altından da çıkamıyorlardı. Çünkü görünürlerse akşam çıktıkları için ceza alırlardı. Bu sırada Scabers şakacı ağacın altındaki boşluğa girmiş Crookshanks' de peşinden girmişti. Harry, Ron ve Hermonia' da peşlerinden girmek zorunda kaldılar. İçeride mağara gibi bir hol vardı. Bir odaya girdiklerinde Siriüs Black ile karşılaştılar. Tabi ki çok korktular. Black onları odada tutuğu sırada Prof. Lupin' de odaya girdi. Cronkhanks Black' in yanından hiç ayrılmıyordu. Black ısrarla üzerlerine saldırıyor son cinayeti de işlemesi gerektiğini söylüyordu. Ama bu arada Harry' e sürekli suçlu olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Ayrıca Lupin yaptığı bir büyü ile çocukların elindeki asalarını düşürmüştü. Bu tartışmalar sürerken ve Harry' nin aklı karma karışıkken birden fare Scabers bir insana dönüştü. Prof. Lupin' in anlattığına göre Harry' nin babası James Potter, Prof. Lupin, Siriüs, Black ve fare Scabers' in dönüştüğü insan olan Peter Pettingew çok iyi dört arkadaştılar ve dördüde çeşitli hayvanlara dönüşebiliyorlardı. Dördüde Hogworts' ın en iyi öğrencileri ve çok iyide dosttular. Ancak Peter Pettingew Voldemort' a kanmış ve Harry' nin anne ve babasını öldürmüştü. Yani gerçek suçlu Siriüs Black değildi. O her zaman Potter' ların en iyi dostu olmuş ve hep öyle kalmıştı. Bu arada gizlice gelen Prof. Snape ise bunun yalan olduğunu ve Black' i ruh emicilere vermeleri gerektiğini söylüyordu. Çünkü Prof. Snape öğrencilik yıllarında bu dört dostu hep kıskanmıştı. Prof. Snape' i etkisiz hale getirdikten sonra şimdi Black' i ruh emiciler almadan nasıl kurtarıp, nasıl gerçeği anlatacaklarını ve ruh emicilerin, Azkaban Kalesine gerçek götürecekleri insanın Peter olduğunu nasıl anlatacaklarını düşünüyorlardı. Ayrıca Harry olaylar sırasında Black' in onun vaftiz babası olduğunu ve babasının Harry' i Black' e emanet ettiği için eğer kurtulursa gerçek velisinin Black olacağı teyzesinin yanına bir daha dönmeyeceğini düşünmek onu çok mutlu etmişti. Ayrıca öğrendiği diğer önemli bir şey Prof. Lupin' nin bir kurt adam olduğuydu. Eğer Hogworts' a ulaşabilirlerse Prof. Dumlodere onlara yapmaları gerekeni söylerdi. Böylece hep birlikte yola çıktılar. Tam o sırada bir karışıklık oldu ve Peter tekrar fare haline dönüşerek kaçtı. Prof. Lupin' de iksirini içmediğinden kurt adama dönüştü ve ormana dalarak kayboldu. Böylece baygın Prof.Snape, Black, Harry, Hermonia, Ron ve kedi Croonkhanks kaldı. Hogworts' a varınca Ron ve Harry' yi hastahane bölümüne yatırdılar. Black yukarıda bir odada gözlem altına alındı. Snape ayıldı ve Black' i hemen ruh emicilere vermeleri gerektiğini söyleyip duruyordu. Tam bu sırada Prof. Dumbledora geldi. Onlara inandığını ve olayların gerçeğini bildiğini ama kesin kanıtları olmadan bir şey yapamayacağını söyledi. Ama Black' i kurtarabileceklerini söyledi ve onlara bir kum saati verdi. Bu zamanı geri döndürüyordu. Ron hala baygın olduğu için onlara katılamayacaktı. Hermonia ve Harry kimselere görünmeden Hagrid' in şagagasını alarak onu uçurdular ve Black' i kaçırdılar. Kimse hiçbir zaman onun nasıl kaybolduğunu anlayamadı. Çünkü zamanı geri çevirmeyi çok az insan yapabilirdi ve bu sır Prof. Dumbledore, Harry ve Hermonia arasında bir sır olarak kaldı. Ama bu arada Peter kaçmıştı. Okul bitmişti, Gryfindor şampiyon olmuştu ve en önemlisi Harry' nin güvenebileceği vaftiz babası Black vardı ve arada sırada Black Harry' e haber gönderiyor ve suçsuzluğunu ispatlayıp ruh emicilerden kurtulduğu zaman onu yanına alacağını söylüyordu. Harry artık mutluydu. (Teyzesine gitmek zorunda olsa bile) baykuşu Hedwig' in kafesi elinde istasyona gelmiş ve eniştesi Vernon onu karşılamıştı






KİTABIN ADI
Suç ve Ceza
KİTABIN YAZARI F.M. DOSTOYEVSKİ
YAYINEVİ VE ADRESİ Oda Yayınları Beyoğlu / İSTANBUL
BASIM TARİHİ 1994
KİTABIN YAYIM MAKSADI Hayattaki Bazı Acı Ve Sıra Dışı Olayları İnsanlara Aktarmak
YAZARI:
1822’ de Moskova’ da doğdu. Koyu katolik olan bir ailenin oğludur.Babası doktordu.Hasta bir annesi vardı.Evleri babasının çalıştığı hastanenin bitişiğindeydi.Ama babası onun dış dünyayla, özellikle hastahaneyle ilişki kurmasını yasaklamıştı.Dostoyevski bu yüzden içine kapanık bir çocuk olarak büyüdü. Annesi ölünce babası içkiye düştü, oğluyla da ilgilenmedi. On altı yaşına geldiği zaman Petersburg’ daki mühendis okuluna gönderildi. Okuldayken babasının bir cinayete kurban gittiğini öğrendi. Bir daha da onun adını ağzına almadı. Bu arada hayallerinin ürünlerini vermeye başladı. Yarım yaratılmış insanların hikayesi olan “ insancıklar “ adlı romanını yazdı. Bundan sonraki dönemlerde aydınlarla birlikte hareket etti. Çarı devirip yerine cumhuriyet yönetimini getirmek için yapılan hareketlere katıldı.En sonunda tevkif edildi. Önce ölüm cezasına çarptırıldı, kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgüne çevrildi. Çarın emriyle Sibirya’ ya kürek mahkumluğuna gönderildi. Omak kalesinde ayakları zincire bağlı olarak dört yıl kaldı. Bundan çok etkilendi, ruhunda silinmeyecek izler meydana geldi. Bunun sonucu olarak sara nöbetlerine tutuldu. 1859 yılında Petersburg’ a yeniden dönme izni çıktı. Geçimini sağlamak için durmadan yazdı.Eserlerinde güçlü psikolojik çözümlemeler vardır.İnsan ruhunu kendi hayat tecrübelerini de katarak ustaca yansıtmasını bilmiştir.Çocukluğundan beri rüyalarını dolduran yoksul, merhamata layık, garip insanların romanlarını yazmaktan büyük zevk duyuyordu. Ölü Bir Evden Hatıralar,Ev Sahibesi, Budala , Karamazof Kardeşler, kumarbaz önemli eserleridir.

KİTABIN ÖZETİ:
Dört aydır evin kirasını verememişti. Evin sahibi onu mahkemeye verecekti. Uzun süreden beri hasta olmasına rağmen yaşlı Teteri kadının evine gidebilirdi. Daha önceki yüksüğe 1.5 Ruble veren kadın yeni getirdiği saate baktı ve “1.5 Ruble” dedi. Raskonikov kabul etmek zorundaydı çünkü kata çıkana kadar kimseyle karşılaşmamıştı. Yaşlı kadın, kız kardeşi ile beraber kalıyordu evde. Çok zengin olmasına rağmen, kız kardeşi hiç miras bırakmayacaktı. Kız kardeşini çoğu zaman döver, onun her işini takip etmesi gerektiğini düşünürdü.
Raskolnikov 1.5 Rubleyi aldı ve dışarı çıkıp bir meyhaneye gitti. Marmeladov yan masada oturuyor olmasına rağmen taşınıp sohbet etmekten kendini almamıştı. Marmeladov eşini çok seviyordu ve üç çocuğunu da; ama çok içyordu. O kadar ki ailenin geçimi için Sonya fahişelik yapmak zorunda kalmıştı. “Ne kadar fedakar bir kız bu Sonya” diye düşünmekten kendini almamıştı. Raskolnikov Marmeladov ‘un evine gittiklerinde eşi haykırışla onları yumruklamaya başladı. Hep içiyordu ve evdeki 20 Rubleyi götürüp içkiye vermişti. Marmeladov Raskolnikov cebindeki 50 Kapik’i oraya bırakarak uzaklaştı. Eve geldi, yorgundu. Nastasya bir mektup getirdi. Raskolnikov heyecanla okumaya başladı mektubu. Annesinden gelmişti mektup. Annesi kız kardeşi Dunya’dan bahsediyordu. Dunya, Luzhin adında çift memurluğu olan 45 yaşındaki biriyle evlenecekti. Hem Luzhin onların eşyalarıyla beraber Petersbur’ga gelmesi için yardım edecek, gelmelerini sağlayacaktı. Annesi, 60 mil ötedeki tren yoluna gitmek için bir araba ayarladığını, trende ise 3 ncü sınıfta güzel bir yolculuk yaptıktan sonra Petersburg’a gideceklerini ve onu çok özlediğini yazıyordu.
Raskolnikov “Bu evlilik olmayacak” diye düşündü. Dışarı çıktı ve birkaç saat dolaştıktan sonra yorgun düşüp bir yerde uyukladı. Kötü bir rüya gördükten sonra uyandı. Eve gitti. Saat 7’ye yaklaşıyordu. Saat uygundu. Aşağıdaki baltayı alacak kimseye gözükmeden yaşlı tefeci kadının evine gitti. İçeri girerken onu kimse görmemişti. 2 nci katta boya yapan adamlarda onu yukarı çıkarken görmemişlerdi.
Tefeci kadının evine girdi ve ona bir kültablası uzattı. Kadın kültablasına bakarken baltayı kafasına indirmişti. Kadının ölü bedeni yerde yatıyordu. İçeri daldı ve dolaptan sadece rehin verilmiş, birkaç parça altını cebine aldı. Yaşlı kadının kız kardeşiyle içeride karşılaştı. Kızın şaşkın bakışları altında baltayla onu da öldürdü. Doğrusu bir kişinin toplumdaki binlerce kişinin refahı ve mutluluğu için ölmesinin bir zararı yoktu. Üstelik bu tefeci kadın çok kötü biriydi. Kapıda birkaç kişi kapıyı vuruyorlardı. Hiç evden çıkmayan tefeci kadının, çıkacağı tutmuştu. Raskolnikov titriyor, dışarı çıkıp her şeyi itiraf etmek istiyordu ama yapmadı. Dışardakilerden biri kapının içeriden sürgülü olduğunu fark etti. Yaşlı kadına bir şey olduğunun farkına vardılar. İki kişi Kapıcıyı çağırmak için aşağı indi. Bu kaçmak için tam fırsattı, Raskolnikov kapıyı açtı, hızla merdivenlerden inmeye başladı, aşağıdan gürültü gelmeye başlayınca Raskolnikov boyacıların dairesinin kapısının arkasına saklandı ve kapıcı ile üç adam yukarı çıkınca o da dışarı çıkıp değişik bir yoldan eve gitti. Baltayı aldığı yere bıraktı. Çok korkmuştu ve titriyordu. Aldığı mücevherleri ve kıymetli takıları dışarıda bir yerde saklamayı ihmal etmedi.
“2 gün geçti hala uyanmadı” diye düşünüyordu Üniversite arkadaşı Razumikin. Doktor Zozimov hastalığı atıp kendisine geleceğini söylüyordu. Ama Raskolnikov uyanınca arkadaşını ve doktoru isteksiz bir vaziyette evden kovdu ve dışarı gidip bir bara oturdu. Eski gazeteleri okurken yanına gelen bir polis memuru melenkolik ve deli bir ruh haliyle cinayetten bahsedip, üstü kapalı her şeyi anlattı. Korktuğunu, endişelendiğini hiç hissettirmedi.
Ertesi gün eve geldiğinde annesi ve kız kardeşi Dünya’ nın kendisini beklediklerini gördü. Çocuğun halini gören anne şaşkınlıkla titriyordu. Onu ertesi gün bay Luzbinin geleceği görüşmeye çağırırken korkmuştu. Ertesi gün bay Luzbin onları ziyaret etttiğinde, Raskolnikov haklı çıkmanın gururu ile gülüyordu. Bay Luzbin kız kardeşi çok aşağılamış, onların fakir bir aile olduğunu değerlendirerek fazla istekte bulununca evden kovulmuştu. Hemen ardından Raskolnikov “elveda” diyerek evden ayrıldı. İnanamıyordum. Annesi oğlunun bu tavırla doğrusu ağlamaktan başka yapacak bir şeyleri yoktu. Raskolnikov melenkolik halde evi terkederken her nasılsa arkadaşı Ramuskin’e onları emanet etmeyi de ihmal etmemişti.
Bay Marmeledov’un cenazesi için evine gittiğinde Sonya’da oradaydı Sonya’ya karşı inanılmaz bir his içindeydi. Ailesi için Sonya’nın yaptığı fedekarlık onun gözlerini büyülemişti. Birkaç gün boyunca Sonya’yı düşündü ve fırsat buldukça onunla konuşmaya çalışarak geçirdi vaktini.
Polis memuru porifiri Raskolnikov’un (Mihailovis adında genç biri cinayeti işlediğini itiraf etmiş olmasına rağmen) cinayet işlediğini biliyor ve onun psikolojik durumunu bildiği için, itiraf etmesi için onu sıkıştırıyor ama tutuklamayacağını söylüyordu. Cinayeti işlediğini Sonya’ya itiraf etmişti. Sonya’da Raskolnikov’a “gidip teslim olmasını, yere kapanıp Allah’tan ve insanlardan özür dilemesini” istiyordu.
Sonuç olarak Raskolnikov vicdanının verdiği acıya dayanamayıp suçunu polise itiraf etti. 1.5 yıldır Sibirya’daydı Raskolnikov. Petersburg’ a, Razumukin ve kardeşi Dunya evlenmişlerdi. Mahkeme Raskolnikov’un iyi hali, parayı kullanmadığı, daha önceki yaşamında verimli bir üniversite öğrenimi yaptığı, fedakar kişiliği ve kendi kendine teslim olmasından dolayı, çok az bir cezayla 8 yıl kürek mahkumiyetine çarptırıldı. Raskolnikov’u Sonya her gün ziyaret ediyordu. Sibirya da ailesi ile sürekli mektuplaşan Sonya, Ramuzkin ve Dunya’nın tek haber kaynağıydı. Raskolnikov,Sonya’nın sevgisi ile hayata bağlandı ve geleceğin planlarını beraber hayal etmeye başladılar.

ESER HAKKINDA:
Suç ve Ceza Dostoyevski’ nin engüzel eserlerinden biridir. Romandaki ana düşünce, başkalarına yapılan suçun cezası mutlaka çekilir esasına dayanmaktadır. Rusya’ nın büyük şehirlerinden birindeki yoksul halkın hayatı dile getirilmektedir. Bu romanını paraya duyduğu ihtiyaç nedeniyle yazdı. Eseri yazmaya başladığı zaman karısı ağır hastaydı.Karısının başucunda beklerken bu şaheserini yarattı. İlk kez, 1886 yılında yayımlandı. Romanın kahramanı Rodion Raskolnikov’ un Rus Faust’ u olduğunu söyleyenler var .Ortak yönleri ikiisnin de yoksul öğrenci ; gururlu ve ihtiraslı olmalarıdır. Her ikisi de üstün zekalarından ötürü duydukları gururla suç işlerler.Kendilerine bağlı bir kadının aşkı ile doğru yolu bulurlar.

 

 
   
 
Benim sayfamda kaldığın süre:

saniye!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol